Bir gezegen durakta iken hata yaparız ve yaptığımız hatayı göremeyip göz göre göre devam ederiz. Israr ederiz yaptığımız her şeyde. Takıntı haline getirip o konunun içinden çıkamamak, yaptığımız şeyden emin olamamak, paranoyak şüphe içinde dolaşıp durmak. En önemlisi içinde bulunduğumuz durum her ne ise orada takılıp kalmaktır.
Neptün görmeden bilmeyi sembolize eder. Bu nedenle sınırları aşan derinlere inen bir doğası vardır. Gördüğünden kaynaklanmayan bilgi sınır aşımında egoya da yol açabilir. Bulunduğu nokta ve kişisel gezegenlerle ilişkisi ifade edilmemiş çok şeyin olabileceğini de söyler.
Neptün durak noktasında zorlayıcı açı yaptığı Merkür Venüs ve Mars ise sınır aşımında ve astrolojik olarak kontrolsüz sayıldıkları bir konumda bulunuyor. Bu etki belirsizliği büyütür ve aynı anda yaşanacak olayların beklenmedik sonuçlar yaratabileceğine işaret eder.
Bu çılgın dörtlünün içindeki Mars Retro olduğu içinde geçmişin kirli çamaşırları ortaya dökülür dökülmesine de yeniden toplamak mümkün olmayabilir. Dilimiz kontrolsüz, severken sakatlama potansiyelinde ve şaka ile vururken öldürmeye de yatkınız. Her şey olup biterken ne olduğunu idrak edemeyebiliriz.
Eline diline beline sahip ol denilecek bir zaman dilimindeyiz. Abartmaya meyilliyiz. Zaman her ne yaşanıyorsa uzatmaya dökülüp saçılanı toplayamamaya işaret ediyor. Bu nedenle karar sizin ister dökün saçın ister bırakın olduğu gibi kalsın. Mars Retrosu bitince gereğini yaparsınız.
Görsel; Andrzej Troc
Comments